"Onlar sözde demokrat esasta despottur, diktatördür, yasakçıdır"
Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, Bitlis İl Başkanlığı 7. Olağan Kongresi’nde konuştu.
Ala, AK Parti'nin sadece bir siyasi parti ya da siyasi hareket olmadığını, ortaya koyduğu tecrübeyle, siyasi anlayışla dünyadaki birçok ülkeye istikamet veren bir hareket, siyaset anlayışı olduğunu söyledi.
"İnsan onuruna yakışmayan yasaklar vardı"
Türkiye'nin 28 Şubat gibi bir süreci yaşadığını, AK Parti'nin ve bu partinin lideri olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu süreci tarihin çöp tenekesine attığını anımsatan Ala, şöyle konuştu:
"İnsan onuruna yakışmayan yasaklar vardı. İnsanlar anneleriyle kendi ana dillerinde konuşamıyordu, şimdi devlet televizyonundan yayın yapılıyor. İnsanlar, başörtüleriyle eğitim alamıyorlardı. Bugün hepsi eğitim alıyor, her türlü memuriyete girebiliyor. Bunu, desteklediğiniz, içinde bulunduğunuz ve emek verdiğiniz bu hareket gerçekleştirdi. Sürekli bu reformları yapıyoruz. Yüzyıllık rüyamız olan Ayasofya'yı ibadete açtık. Hayırlı uğurlu olsun. Başından beri bu harekete emek vermiş olan insanların emeğinin zayi olmadığını, boşa gitmediğini görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum."
Ala, Türkiye'nin savunma sanayisinde elde ettiği başarılarla küresel ve bölgesel bir güç haline geldiğini, Libya'dan Azerbaycan'a, Suriye'den dünyanın değişik yerlerine kadar varlığını hissettirdiğini vurguladı.
"Onlar sözde demokrat, esasta despottur, diktatördür"
Her kentte bir üniversite açtıklarını, her yere bölünmüş yol yaptıklarını, birçok havaalanı açtıklarını anlatan Ala, şöyle devam etti:
"Şehir hastaneleri açtık. Salgın sürecinde dünya kasıp kavrulurken Türkiye, 150 ülkeye sağlık yardımı yapabilmiştir. Eskiden herkes konuşurdu. Siyaset, bürokrasi konuşurdu ama sonunda son sözü bir vesayet kurumunun başındaki cübbeli veya rütbeli söylerdi. Şimdi kim söylüyor, sizin yüzde 52 oyla seçip iş başına getirdiğiniz Cumhurbaşkanı söylüyor. Yani siyaset söylüyor, milletin iradesi söylüyor. Biz bunları başarırken, Türkiye'yi ileri taşırken muhalefet neredeydi? Muhtıra verildi arkasında durdu, tanklar yürüdü destekledi, darbeler ima edildi onlara arka çıktı. 411 milletvekili başörtü yasağı çöpe atılsın diye mecliste el kaldırdı ama bunlar Anayasa Mahkemesi'ne götürerek iptal ettirdi. Onlar sözde demokrat esasta despottur, diktatördür, yasakçıdır. Bunlar özünde yasakçıdır ve özgürlüklere karşıdır. Varlık nedenleri milletin değerleriyle savaştır. Geçen gün de biri başörtülü hakimin karşısında adaletinden emin olamadığını söylüyordu."
Çok iş başardıklarını ama şu ana kadar hepsini kurumsallaştıramadıklarını ifade eden Ala, bunu yapacak olanın da Türkiye ekonomisini 3 kat büyüten AK kadrolar ve AK Parti hareketi olacağını ifade etti.
