Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Partimiz Ankara İlçe Adayları Tanıtım Toplantısı'nda konuştu
Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, "(Muhalefetin) Ülkeye ve şehirlerimize eser kazandırmak, milletimize hizmet etmek gibi bir dertleri yok. Kendi iç çekişmelerinden, rant paylaşım kavgalarından, ülke ve millet düşmanlarıyla işbirliği çabalarından, herhalde programa, projeye vakit bulamıyorlar." dedi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, ATO Congresium'da düzenlenen Partimiz Ankara İlçe Adayları Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nde AK Parti ve Cumhur İttifakı'nı temsil edecek büyükşehir ve il belediye başkan adaylarının ardından ilçe adaylarının tanıtımına devam ettiklerini söyledi.
Yalova ve İstanbul ilçe adaylarının ardından bugün de Ankara ilçe adaylarını milletin takdirine sunduklarını belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bazı yerlerde bizzat kendisinin, diğer yerlerde de genel başkan yardımcıları vasıtasıyla ilçe adaylarının tanıtımını en kısa sürede tamamlamayı hedeflediklerini kaydetti.
Seçim beyannamesini 30 Ocak Salı günü, AK Parti Genel Merkezi'nin inşası tamamlanan yeni ek binasındaki büyük salonda milletle paylaşacaklarını bildiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti:
"Büyükşehir adaylarımız da kendi şehirleriyle ilgili projelerini açıklamaya hazırlanıyor. Mesela yarın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Murat Kurum, program ve proje tanıtımıyla, bir süredir zaten yürüttüğü kampanyasını resmen başlatıyor. Son yıllarda İstanbul, gözü ve gönlü başka mecralarda olan bir yönetimin elinde resmen geriledi, tıkandı, adeta bir fetret devrine girdi. İstanbul'u yeniden hak ettiği vizyona, eser ve hizmet belediyeciliğine kavuşturmak için artık gün sayıyoruz. Murat kardeşimizin bilgisi, birikimi, dinamizmi ve iş odaklı karakteriyle, depreme hazırlık başta olmak üzere şehrin tüm altyapı sorunlarını çözecek en doğru isim olduğunu biz biliyoruz, inşallah İstanbul da görecek.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Turgut Altınok ve diğer adaylarımız da yakında aynı adımları atacaklar. Keçiören'de yazdığı hizmet destanıyla tarihe geçen Turgut Altınok kardeşimizin, büyükşehirdeki projeleri sayesinde Ankara'nın altın çağına gireceğine yürekten inanıyorum. AK Parti, kurulduğu günden beri genel-yerel her seçimde milletimizin karşısına güçlü bir programla, iddialı projelerle, hayırlı hizmet hazırlıklarıyla çıkmış bir partidir. Buradan milletime sesleniyorum, bakınız, AK Parti'nin yerel yönetim seçimlerine girdiği her yerde şunu unutmayın, gerek merkezi yönetim gerekse yerel yönetim el ele vermek suretiyle milletimize hizmette sağlayacağı başarıyı özellikle muhalefetin sağlaması mümkün değil."
"Bol bol şov yaptılar"
AK Parti ve Cumhur İttifakı dışında vizyoner programlara, projelere önem veren başka siyasi yapı olmadığını belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Niçin, biliyor musunuz? Çünkü onların ülkeye ve şehirlerimize eser kazandırmak, milletimize hizmet etmek gibi bir dertleri yok. Kendi iç çekişmelerinden, rant paylaşım kavgalarından, ülke ve millet düşmanlarıyla işbirliği çabalarından, herhalde programa, projeye vakit bulamıyorlar." dedi.
Bazı şehirlerin yeni eser yapmak yerine, devam eden çalışmaların üstünü kapatan, verilen hizmetleri kesintiye uğratan, tüm oyun planlarını yalan ve algı üzerine kuran iş bilmezlerin elinde perişan olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dikkat ediniz, söz verdiği şeylerden bazılarını, çeşitli sebeplerle yapamayanlardan değil, yıllarca yönetimde kaldığı halde hiçbir şey yapmayanlardan bahsediyorum. Gerçi hiçbir şey yapmadılar demek doğru değil. Mesela bol bol şov yaptılar. Mesela bol bol tatil yaptılar. Mesela iç ve dış karanlık odaklarla ittifaklar yaptılar. Mesela belediye birimlerini siyasi paylaşım mezesi yaptılar. Kısacası, kendi şehirlerinin meselelerinin çözümü hariç her işi yaptılar. Daha buram buram kibir kokan edalarıyla sergiledikleri komiklikleri saymıyorum bile. Daha bölücü örgütün güdümündeki partiyi şehirlerinin yönetimine ortak etme hesaplarını saymıyorum bile. Daha cumhurbaşkanı yardımcılığı rüyasıyla aylarca şehirlerini sahipsiz bırakmalarını saymıyorum bile. Ama ülkeye, millete, şehirlerine hizmet etme, eser kazandırma namına herhangi bir varlıklarını gören, duyan, şahit olan yok. Buna karşılık şehirlerimizin ihmal edilmişliği, gerileyişi izaha muhtaç olmayacak kadar açıktır. Bunları söylerken, amacımız ne polemik yapmaktır, ne kimseye bühtan etmektir. Biz sadece milletimizin hissiyatını, derdini, beklentisini özellikle dile getiriyoruz. Üstelik bu muhasebeyi sadece muhalefet adayları için de yapmıyoruz."
Seçimlere günler kaldığını hatırlatarak salondaki gençlere seslenen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Genç kardeşlerimizi yanımıza almaya var mıyız? Onları kucaklamaya var mıyız? 31 Mart akşamı zafer naralarıyla Ankara'nın caddelerinde dolaşmaya var mıyız?" diye sordu. Salondakilerden "Evet" cevabı alan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kendi aramızda da aynı değerlendirmeyi yapıyor ve gereken müdahalelerde bulunuyoruz. Elimizi vicdanımıza koyarak baktığımızda, gördüğümüz manzara şudur. Bilhassa ülkemizin en büyük ilk üç şehrinde, temel atmama törenleriyle ve atılan temellerin üzerini kapatmakla vakit geçiren, yüzü kızarması gerektiği halde şehri için hiçbir büyük projesi olmamasıyla övünen, yıllardır hiçbir altyapı çalışması yapmayıp sadece tabela değiştiren, istismar ve korku siyasetiyle insanların iradesine ipotek koyan, velhasıl esersiz ve hizmetsiz harcanan yıllardan söz ediyoruz. Milletimiz bunun hesabını hiç şüphesiz 31 Mart'ta sandıkta soracaktır.
Ancak, bizim başka endişelerimiz de var. Seçim öncesi ne dedilerse, iş başına gelince tam tersini yapan bu 'zübük siyasetçi' tiplemeleriyle gençlerimize kötü örnek teşkil etmemesini diliyoruz. AK Parti kurulduğu günden beri eser ve hizmet siyasetiyle milletimizin gönlünde yer etmiştir. Türkiye'nin siyasi, diplomatik, ekonomik, askeri atılımlarından rahatsız olanların önümüzü kesmek için sahneledikleri oyunların figüranlığına soyunanlar, bu dilden anlamaz. Onlar sadece emperyalistlerin ellerine tutuşturdukları senaryoları tekrarlar, üzerimize saldıkları terör örgütlerine payandalık yaparlar."
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Biz, elbette bu hakikatleri milletimizle paylaşacağız, ama asla onların bizim vaktimizi ve enerjimizi boşa harcamalarına izin vermeyeceğiz." değerlendirmesinde bulunarak, şunları kaydetti:
"İşte bunun için 'Gerçek Belediyecilik' diyoruz. İşte bunun için 'İşimizi her zaman ve her yerde düzgün şekilde yapacağız.' diyoruz. İşte bunun için milletimizin huzuruna programlarımızla, projelerimizle, icraatımızla çıkıyoruz. İşte bunun için 'Gece gündüz çalışıyoruz, çalışacağız' diyoruz. Şayet biz işimizi düzgünce yapar, milletimizin gönlünü kazanırsak, şayet biz vaktimizi, enerjimizi, imkanlarımızı milletimizin emrine amade kılarsak, şayet biz boş lafla, yalanla, şovla, reklamla değil; gerçek hizmetlerle milletimizin huzuruna çıkarsak, şayet biz gösterişe, şatafata, riyaya, kibre itibar etmeden işimizi mütevazı bir şekilde yürütürsek, yani biz doğru olursak, emin olun eğri zaten belasını bulur.
Başkalarının ne yaptığının, ne dolaplar çevirdiğinin, hangi kirli pazarlıklarla gemilerini yürütmeye çalıştıklarının bizim açımızdan önemi yoktur. Varsın onlar, siyaseti basit bir toplama-çıkarma işlemine indirgesinler. Varsın onlar, algı ve kelime oyunlarıyla milletin aklını çelebileceklerini zannetsinler. Varsın onlar, siyaseti ikbal kapısı olarak görmeye devam etsinler. Biz işimize bakacağız, vazifemizi en doğru, en samimi biçimde yapmaya odaklanacağız."
"Öyleyse, gelin şimdi buradan, şu salondan öyle bir ses verelim ki, 81 vilayetimizden duyulsun." diyerek salondakilere seslenen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? Türkiye Yüzyılı şehirleri için kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Seçim gecesi Türkiye haritasını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyuyor muyuz? Büyük ve güçlü Türkiye'nin yolunu açıyor muyuz?" diye sordu.
"Evet" cevabı alan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Maşallah, Rabb'im birliğimizi, beraberliğimizi, uhuvvetimizi son nefesimize kadar daim eylesin diyorum." dedi.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, tam kapasiteyle seçime hazırlanırken bir yandan da şartları zorlama pahasına Türkiye'nin ihtiyaçlarını ve Türk milletinin beklentilerini karşılayacak politikaları kararlılıkla hayata geçirdiklerini belirtti.
Emeklilerin refah seviyesini yükseltmek ve sıkıntılarını hafifletmek için tüm imkanları seferber ettiklerini dile getiren Erdoğan, geçen yıl yaklaşık 16 milyon emeklinin tamamına bir defaya mahsus 5'er bin liralık ödeme yaptıklarını anımsattı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları söyledi:
"Kabine toplantımızın ardından emeklilerimizden gelen haklı talepler doğrultusunda bakanlarımızı gerekli düzenlemelerin yapılması noktasında talimatlandırmıştım. Buna göre SSK ve Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarının artış oranını, memur emeklilerimizle aynı seviyeye yükseltme kararı aldık. Meclisimizin de onayını aldıktan sonra SSK ve Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarında Ocak 2024 tarihi itibarıyla 6 aylık artış oranını yüzde 49,25 olarak uygulayacağız. Devletimizin imkanı arttıkça, bundan ömrünü ülkemize ve milletimize hizmete adamış emeklilerimizin de istifade etmesini sağlayacağız. Emeklilerimizi seçimden seçime hatırlayan istismarcı muhalefet başta olmak üzere kimsenin aramızı bozmasına müsaade etmeyeceğiz. Yüzde 49,25'lik artış oranının SSK ve Bağ-Kur emeklilerimize hayırlı olmasını diliyorum."
Türkiye'de yeni bir atılımın eşiğine gelindiğinde ve gururlanacak işler yapıldığında muhalefetin bundan rahatsızlık duyduğunu anlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti:
"Gezi olaylarından beri ülkenin attığı her hayırlı adıma takoz olmayı, misyon edinenler son dönemde yine ortalığa döküldüler. Mesela Merkez Bankası rezervlerimiz 145,5 milyar dolarla rekor mu kırdı? Bunlar hemen harekete geçiyor. Akla ziyan dedikodularla ekonomide binbir güçlükle temin ettiğimiz güven ve istikrar iklimini bozacak kampanyalar başlatıyorlar. Uzaya astronot gönderip bu alanda tarihi bir adım mı attık? Bunları adeta afakanlar basıyor. Projenin mahiyetinden maliyetine kadar bir sürü deli saçması iddiayla yapılan bu güzel işi değersizleştirmenin peşine düşüyorlar. Savunma sanayimiz gurur verici başarılarıyla ülkemizin gücüne güç mü kattı? Bunların başından aşağı kaynar sular dökülüyor."
"Uçak gemilerimizin inşası devam edecek, denizlere fırkateynlerimiz sürekli olarak inecek"
Muhalefetin milli çıkarlar bakımından kritik hususlar da dahil olmak üzere yanlış ithamlarda bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ey muhalefet ne yaparsanız yapın uzaya füzeler gitmeye devam edecek, uçak gemilerimizin inşası devam edecek, denizlere, fırkateynlerimiz sürekli olarak inecek. Çünkü biz karada, denizde, havada bütün her yerdeyiz. İnşallah savunma sanayimizde gövde gösterimizi devam ettireceğiz. Deprem bölgesini ayağa kaldırmak için gece gündüz çalışırken de sınırlarımızı hedef alan terör örgütleriyle cansiparane mücadele ederken de aynı habis zihniyetin çelmeleriyle karşılaştık. Ülkenin başına gelen her felaketten sadistçe bir keyif alan, işler düzgün gittiğinde ise bundan rahatsız olan bu hastalıklı güruhun çıkardığı gürültü çoğu kere kendi cüssesinden çok daha büyük oluyor. Geçmişten bugüne Gezi olaylarıyla, darbe girişimleriyle, terör örgütlerine verilen gizli, açık desteklerle, ekonomik tetikçilikle, manipülasyonla, siyasi ve sosyal provokasyonlarla hiçbir fırsatı kaçırmadan memleketin ayağına hep çelme takmaya kalktılar. Türkiye'nin başarılarından herkes gibi kıvanç duymayı, milletimizle birlikte sevinip milletimizle birlikte üzülmeyi bir kez olsun beceremediler."
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, muhalefetin, olumlu sonuçlar aldıkları ekonomi programını sekteye uğratmaktan, ilk insanlı uzay misyonunu önemsizleştirmeye kadar Türkiye'nin başarılarını hedef aldığını ve kendilerine alan açmanın peşinde olduklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Eskiler 'doğru yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşırmış' derler. Hamdolsun milletimizin feraseti sayesinde bu oyunların hiçbiri tutmasa da maalesef bıraktığı izlerin ülkeye ekonomik maliyeti oluyor. Biz de çeşitli vesilelerle bozguncuların ve fitne odaklarının foyalarını ortaya dökerek milletimizin gönlünü rahatlatmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Bizim hedefimiz, vizyonumuz, amaçlarımız ve yol haritamız bellidir"
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, mahalli seçimler öncesi bozgunculuk çabalarının artacağının açık olduğunu belirterek, şunları dile getirdi:
"Kaybettiklerini gördükçe daha da çirkinleşecekler. Tüm yolları denemekten, tüm tuşlara aynı anda basmaktan çekinmeyeceklerdir. Türkiye ekonomide, uluslararası yatırımlarda, teknolojide, diplomaside, terörle mücadelede başarı çıtasını yukarıya taşıdıkça şüphesiz kaostan ve istikrarsızlıktan beslenen ülke ve millet düşmanları boş durmayacaktır. Ama biz bu oyunlar karşısında artık tecrübeliyiz ve dirençliyiz. Tüm umutlarını, ülkemizin tökezlemesine bağlayanları daha önce olduğu gibi yine hüsrana uğratmakta kararlıyız. Şu gerçeğin altını kalın çizgilerle çizmek istiyorum. Bizim hedefimiz, vizyonumuz, amaçlarımız ve yol haritamız bellidir. Bundan geriye gidiş ve dönüş asla olmayacaktır. Dedikodular üzerinden bir bardak suda fırtına koparmaya çalışan fitne tüccarlarını kesinlikle umursamıyoruz. Biz Türkiye'yi büyütmenin, ekonomimizi güçlendirmenin, çocuklarımıza ve gençlerimize yeni ufuklar açmanın, bilhassa muhalefetin yönetimi altında yılları heba olan şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmanın gayretindeyiz."
Gençlere seslenen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Cumhur İttifakı ve AK Parti olarak en büyük önceliklerinin şehirlere kazandıracakları projeleri, vatandaşlara getirecekleri hizmetleri anlatmak olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kendi siyasetlerini yalandan, iftiradan, riyakarlıktan, şovmenlikten, kirli işbirliklerinden ibaret görenlere inat, eser ve hizmet siyasetinden taviz vermeyeceğiz. Bunu yaparken bozguncuların, kriz tellallarının maskelerini düşürmeyi de elbette ihmal etmeyeceğiz. Unutmayın 'niyet hayır, akıbet hayır' diyerek, 21 yılda girdiğimiz 17 seçimde olduğu gibi 31 Mart'ta da doğru bildiğimiz yolda kararlılıkla yürüyeceğiz. Son 4 yıldır partimize yeni üye yapmada liderliği kimseye bırakmayan Ankara teşkilatımızın 31 Mart gecesine kadar sergileyeceği gayretle tüm Türkiye'ye örnek olacağına inanıyorum. Cumhur İttifakı olarak ortak adaylarla seçime girdiğimiz yerlerde gerek AK Parti adayları, gerek Milliyetçi Hareket Partisi adayları için aynı samimiyetle ve azimle çalışıp, çabalayarak sandıkta netice almanın yoluna bakacağız. Yine Cumhur İttifakı olarak farklı adaylarla seçime girdiğimiz yerlerde de hayırda yarışacağız."
Partimizden aday gösterilen 20 ilçe belediye başkan adayı şu şekilde:
"Akyurt Belediye Başkan adayı Hilal Ayık, Altındağ Belediye Başkan adayı Veysel Tiryaki, Bala Belediye Başkan adayı Ahmet Buran, Beypazarı Belediye Başkan adayı Tuncer Kaplan, Çamlıdere Belediye Başkan adayı Hazım Caner Can, Çankaya Belediye Başkan adayı Duhan Kalkan, Çubuk Belediye Başkan adayı Baki Demirbaş, Elmadağ Belediye Başkan adayı Eyyüp Tekiner, Evren Belediye Başkan adayı Hüsamettin Ünsal, Güdül Belediye Başkan adayı Muzaffer Yalçın, Haymana Belediye Başkan adayı Özdemir Turgut, Kahramankazan Belediye Başkan adayı Serhat Oğuz, Keçiören Belediye Başkan adayı Zafer Çoktan, Kızılcahamam Belediye Başkan adayı Süleyman Acar, Mamak Belediye Başkan adayı Asım Balcı, Nallıhan Belediye Başkan adayı İsmail Öntaş, Pursaklar Belediye Başkan adayı Ertuğrul Çetin, Sincan Belediye Başkan adayı Murat Ercan, Şereflikoçhisar Belediye Başkan adayı Memiş Çelik ve Yenimahalle Belediye Başkan adayı Abdulkadir Aydoğan."
MHP'den aday gösterilen 5 ilçedeki belediye başkan adayları ise şu isimlerden oluştu:
"Ayaş Belediye Başkan adayı Mehmet Kirazdibi, Etimesgut Belediye Başkan adayı Enver Demirel, Gölbaşı Belediye Başkan adayı Ramazan Şimşek, Kalecik Belediye Başkan adayı Erdal Dal ve Polatlı Belediye Başkan adayı Levent Çağlancı."