Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın teşrifleriyle “Cumhuriyeti Kuran ve Yaşatan Kadınlar” programı gerçekleştirildi
Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle, Cumhuriyet’in kuruluşunun 98’inci yıl dönümüne özel "Cumhuriyeti Kuran ve Yaşatan Kadınlar" programı gerçekleştirildi.
Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım, Genel Başkan Yardımcıları ve çok sayıda milletvekili katıldı.
Program, Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir’in konuşmalarıyla başladı. Keşir, “Bizler hepimiz, kutlu bir emanetin varisleriyiz. Hayme anadan, Nete Hatun’dan Kara Fatma’dan devraldığımız bir emanetin…” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“O kadınlar, hem aslanlar gibi evlat yetiştirip, koçlar gibi vatana feda eden, hem de yeri geldiğinde kundaktaki bebeğini bırakıp erlerinin yanında cepheye koşan… ‘Hakimiyet bila-kaydu şart milletindir’ diyerek çıkılan bu yolda, Cumhuriyet, bugün 84 milyon kadın-erkek hepimizin ortak ve en büyük kazanımıdır. Tıpkı kurtuluş mücadelesinde, 15 Temmuz’da olduğu gibi, Cumhuriyet, 84 milyonu birleştiren en büyük ortak değerimizdir. Cumhur halk demek, halkın oluşturan tüm unsurlar, tüm zengilikler, tüm renkler demek… Karadeniz’in yeşili, bozkırın sarısı, egenin mavisi, al bayrağın kırmızısı hepimizin... Nemrut’un dumanı ile Hasan Dağı’nın dumanını ayırabilir misiniz? Hakkari’de yakılan ağıt ile Edirne’de yakılan ağıt, aynı acılı yürekten çıkmaz mı? İzmir’de, Ağrı’da, Rize’de, Hatay’da çocuklar aynı gülmez mi?”
“Cumhuriyet ve Cumhuriyet değerleri üzerinden kadınların ayrıştırılması asla kabul edilemez”
Keşir, milleti millet yapan bu kadar kıymete, renge rağmen, Cumhuriyet ve Cumhuriyet değerleri üzerinden kadınların ayrıştırılmasının asla kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, “Eline bir fırça alıp tüm renkleri griye boyamaya kalkanlara itirazımız var” dedi.
Her türlü ayrımcılığa karşı olduğuklarını 14 Ağustos 2001 yılında yola çıkarken çok net ifade ettiklerini belirten Keşir, “O günden bu yana, sayın Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, eğitimden, sağlığa, üretimden sanata, spora kadar kadınlar için her şey daha da iyi olsun diye çalışıyoruz. Tek ortak paydamız vatan, millet sevdası… Bu sevdada buluşan kadınlar, tüm renkleri ile yaşasın ve yaşatsın diye uğraşıyoruz. Ayrıştırmadan, ötekileştirmeden…” şeklinde konuştu.
Keşir, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bugün burada sanatın, şiirin ruhumuzda bıraktığı iz, müziğin kucaklayıcı ezgileriyle diyoruz ki; Bu millet biziz, her birimiz... Bu vatan bizim, bu bayrak, bu cumhuriyet bizim, hepimizin…”
Canlı orkestra eşliğinde gerçekleştirilen gösterimde kuruluştan bugüne Cumhuriyet’i kuran öncü kadınlar ile yaşatan kadınlar örnekleriyle birlikte yâd edildi. Yaklaşık 50 dakika süren gösterimin ardından Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan konuklara hitap etti.
Milletin binlerce yıllık serencamının son bin yılını bu coğrafyada, son bir asrını da Cumhuriyetle birlikte yaşadıklarını vurgulayan Erdoğan, "Hiç şüphesiz Cumhuriyetle yeniden ayağa kalkan, kendine yeni bir ufuk çizen ve yeni bir güç devşiren milletimizin en önemli kazanımı bu dönemde milli iradenin üstünlüğünü tesis etmiş olmasıdır." ifadelerini kullandı.
Bu toprakların vefakâr ve fedakâr kadınlarının, Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinin her anında her yerinde kendilerini gösterdiklerini vurgulayan Erdoğan,
"Bizim bağımsızlık hikâyemizin kahramanlığı, zorluklar karşısında yılmayan, imkânsız görüneni başaran, beklenmeyeni gerçekleştiren, kadınıyla ve erkeğiyle gücünü yüreğinden alan asil milletimizin tamamıdır. Elbette tohumdan hasada, tarladan sofraya, sanayiden teknolojiye, üretimin her aşamasında, spordan sanata, hizmet sektöründen ihracata, hayatın her alanında kadınlarımızın gösterdikleri başarılarla ayrıca iftihar ediyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, kadınların azmi ve gayretinin Anadolu topraklarının en büyük gücü olduğunu işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kadınlarla büyük Türkiye yolunda şiarıyla girişimci kadınlarımızla çiftçi kadınlarımızla yüreği vatan ve millet sevgisi ile çarparak gelecek nesilleri yetiştiren annelerimizle mühendis, sporcu ve sanatçı kızlarımıza hiçbir ayrım yapmadan tüm kadınlarımıza geleceğe izler bırakacak inşallah daha nice başarılara imza atacağız. Kucağında evladıyla cepheye mermi taşıyan Cumhuriyetin öncü kahraman kadınlarının mücadelesi aynı kararlılıkla şimdi de Cumhuriyeti yaşatmak ve hep daha ileriye taşımak için devam ediyor. Bu ülkenin kadınları tarlada, parlamentoda, olimpiyat oyunlarında, okulda, iş yerinde, evde ve tankların karşısında velhasıl hayatın her alanında emekleri ile var olmayı sürdürüyor."
“Büyük ve güçlü Türkiye’yi kadın-erkek 84 milyon omuz omuza inşa etmekte kararlıyız”
Merhamet medeniyetinden aldıkları güçle kadını ve erkeği ile 84 milyon omuz omuza büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmekte kararlı olduklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cumhuriyetin kuruluşunun, Anadolu insanının dünyaya meydan okuyuşunun, milletimizin küllerinden yeniden doğuşunun 98. yılında işte yine kadınlarımızla birlikteyiz ve beraberiz. Türkiye’nin demokrasi ve kalkınması davasına beşeri sermayemizin güçlendirilmesine, kültüre, sanata ve spora katkı sağlayan alın teri döken anne, eş ve evlat olarak başımızın tacı tüm kadınlarımızın Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. Her fırsatta altını tekrar tekrar çizdiğim bir husus vardır. Kadınlarını dışlayan bir toplum gücünün ve potansiyelinin yarısından vazgeçmiş demektir. Rahmetli Neşet Ertaş’ın gönül diliyle ’kadın insandır, erkek insanoğlu’ diyerek ifade ettiği gibi kadın yoksa insan da yoktur. Bizim inancımız kadın-erkek tüm insanları eşrefi mahlukat yani yaratılmışların en şereflisi olarak görür. Bu kabul, aynı zamanda insanların her birinin izzetinin, şerefinin, haysiyetini, hakkının ve hukukunun eşit öneme sahip olduğu anlamına gelir. Hiçbir fizyolojik, coğrafi ve kültürel şekli fark bu hakikati değiştiremez. Elbette her insanın kimi doğuştan gelen kimi hayatın akışı içinde şekillenen farklı bir kader çizgisi vardır. Ama bu çeşitlilik insan olarak sahip olduğumuz temel hakların ve kabiliyetlerinin önünde değildir. Kadınların yaşadığı tarihin her döneminde muhtelif şekillerde görülen ve bugün de var olan zorlukların hepsi de insan olarak bizim eserimizdir. Madem sorunu biz çıkardık öyle ise çözümü de yine kendi içimizde arayacağız."
Daha sonra Cahit Sıtkı Tarancı’nın "Memleket İsterim" şiirini okuyan Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Zaten ömrümüz ölüm anına kadar değil mi? Ölüm anına kadar. İnşallah tüm dünyayı işte böyle bir memleket haline getirene kadar hep birlikte çalışacağız, mücadele edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Genel Merkez Kadın Kolları Başkanımız Keşir tarafından, Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a günün anısına 1933 yılına ait İstiklal Marşı’nın kayıtlı olduğu 100 taş plaktan biri olan plak takdim edildi.