Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin 87’nci yılı Emine Erdoğan’ın teşrifleriyle anıldı
Genel Merkez Kadın Kolları tarafından, Sayın Emine Erdoğan’ın teşrifleriyle, 5 Aralık Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin 87. yıl dönümü programı düzenlendi. Programa, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, kuruluştan bugüne görev alan kadın milletvekilleri ve kadın belediye başkanları katıldı.
Program, yakın zamanda vefat eden geçmiş dönem Turizm Bakanı ve Devlet Bakanı, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit anısına hazırlanan video gösterimi ile başladı. Ayrıca, Akşit için karanfillerle süslenen bir koltuk boş bırakıldı.
Genel Merkez Kadın Kolları Başkanımız Ayşe Keşir, selamlama konuşmasına, Akşit’i anarak başladı. Başkan Keşir, Türk kadınının Avrupa’daki pek çok hemcinsinden önce seçme ve seçilme hakkını elde ettiğni hatırlatarak, “Türk kadınları, 1930 yılında belediye başkanı, 1933 yılında muhtar ve 1934 yılında milletvekili seçme seçilme hakkı ile birlikte yeni, büyük Türkiye’nin inşasında söz sahibi olmaya başladı” dedi. 8 Şubat 1935’de Parlameto’da %4.1 olan kadın oranının ak parti dönemine kadar hiç aşılamadığını belirten Keşir, 10 yılda bir gelen vesayetçi uygulamalar ve darbelerle birlikte siyasette kadın temsilinin de darbe aldığını ifade etti. AK Parti’nin hiçbir şeyi tesadüfen yapmadığını vurgulayan Başkan Keşir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“AK Parti’nin kuruluştan itibaren bir yol haritası, hedefi ve planlaması var. 2002’de ilk seçim beyannamemizde, töre namus cinayetlerinin önlenmesi başta olmak üzere kadına yönelik şiddetle mücadele, eğitimde fırsat eşitliği önündeki engellerin kaldırılması, kadının işgücü piyasalarına katılımının artırılması, kadın yoksulluğu ile mücadele başta olmak üzere pek çok konuda devrim niteliğinde düzenlemeler yaptık. 2002’ye kadar %4’ü hiç aşamayan ve hatta darbe dönemleri %1’in altına düşen parlamentoda kadın temsili 2002’den buyana sürekli artarak devam etmektedir. 7 Haziran 2015 seçimleri ile artık tüm kadınlar seçme ve seçilme hakkını tam olarak kullanabiliyorlar. Bugün de bu oran %17’yi aşmıştır. Türkiye’de özellikle son 19 yılda sayın genel başkanımızın kararlılığı ve bu salonda bulunan her bir milletvekilinin de büyük emeği ile olan kazanımlarla yeniden bir kadın külliyatı yazıldı.”
Nerede Kalmıştık projesi ile 21 bin 176 kadın yeniden eğitim hayatına döndü
Başkan Keşir, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı tarafından başlatılan ve Emine Erdoğan’ın himaye ettiği Nerede Kalmıştık projesinin kadınlar tarafından büyük bir heyecanla karşılandığını ifade ederek, proje ile eğitim hayatlarına kaldıkları yerden devam eden kadın verisini ilk kez paylaştı. Projenin kayıt döneminin bitmesine yakın bir süre kala başlatıldığını anlatan Keşir, “Projeyi hayata geçirirken dört yıl için hedefimiz 25 bin kadına diploma aldırmaktı. İlk dönem 17 bin 461 kadın proje kapsamında lise kaydı yaptırdı. Projenin ikincil çıktısı olarak beklediğimiz ortaokul kaydı ise bu sürede 3715 olmuştur. Proje ile toplamda 21 bin 176 kadın yeniden eğitim hayatına geri dönmüştür. Saygıdeğer Hanımefendi size tüm kadınlar adına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“Türk kadınının güçlü bir aklı, güçlü bir yüreği ve güçlü bir maneviyatı vardır”
Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının 87 yıl önce, birçok Avrupa ülkesinden çok önce tanındığını anımsatan Emine Erdoğan, "Bu hak, çok güçlü bir zemine oturmuştur. Batı dünyasında, kadınların zifiri bir karanlık içinde yaşadığı dönemlerde, Anadolu kadını, sosyal ve ekonomik hayatın ana damarlarında yer alıyordu. 14. yüzyılda Anadolu’yu gezen İbn-i Batuta, Anadolu kadınının akıncılar gibi at sürdüğünü, pazar ticaretinde ön sıraları tuttuğunu yazar. Yine biliyoruz ki Ahilik Teşkilatı’nın bir kolu olan Bacıyan-ı Rum, bugünün dünyasını bile şaşkınlığa sürükleyen, son derece güçlü bir kadın dayanışması örneğidir" ifadelerini kullandı.
Anadolu kadınının, ticaret hayatında önemli aktörlerden olduğu gibi, sosyal konulara eğilmesiyle de öncü işler ortaya koyduğunu anlatan Emine Erdoğan, şöyle devam etti: "Öyle ki yetim çocuklardan, yaşlıların himayesine kadar, toplumsal sorunlara eğilmişler. Bunlar, kurgu bir kitaptan alıntı değil, medeniyetimizin bizatihi kendisidir. Dolayısıyla, Türk kadınının güçlenmesi, hak ettiği sosyal statüye kavuşması aslında uzun bir geleneğin sonucudur. Türk kadınının güçlü karakteri, Millî Mücadele’nin de lokomotifi olmuştur. İstiklal Harbi’mizin kadın kahramanlarının her biri başlı başına bir destandır. Türk kadınına has bu millî karakter on yılların, yüzyılların birbirine eklenmesiyle oluşan büyük bir manevi mirastır. Görüyoruz ki bu miras nesilden nesle aktarılıyor. 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece kadınların akın akın sokaklara çıkması ve insanüstü mücadelesi bu aktarımın bir sonucudur. Kısacası, Türk kadınının güçlü bir aklı, güçlü bir yüreği ve güçlü bir maneviyatı vardır."
Emine Erdoğan, son dönemde öne çıkan başlıklardan iklim değişikliği ile mücadele, çevre, eğitim, engelliler, gençlerin beklentileri, hayvan hakları gibi konulara da değinerek, milletin vekillerinin bu alanlarda çalışmasının önemini dile getirdi
Konuşmaların ardından Başkanımız Ayşe Keşir, Emine Erdoğan Hanımefendi’ye ay ve yıldız işlemeli, 19. yüzyıldan tarihi obje ile birlikte Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkının verildiği kanun maddesinin replikasının tablosunu takdim etti.
Programda ayrıca Eskişehirli müzisyen Serpil Ayar ve Neyzen Yavuz Kenarda tarafından kasidelerden oluşan tasavvuf musikisi dinletisi yapıldı.